Rüya şehir Paris, gökkuşağının
renkleri kadar çok ve farklı tonda Paris*ler barındırıyor içinde. ‘Herkesin
Paris’i kendine’ diyordu bir yazıda, gerçekten
öyle. Paris’e tekrar tekrar gelmek isteyişimiz de kendi Parisimizi her
defasında yeniden yaşamak isteyişimizden...
Kim ne derse desin,
Paris zamansız güzelliklerin şehri. Modası hiç bir zaman geçmeyecek klasik
müzik eseri gibi her seferinde farklı bir yönüyle etkiliyor.
Çoğumuz için Paris kelimesi ve
Eiffel Kulesi eşanlamlı sanki. Gustav Eiffel’in bu ölümsüz eserine o dönemin ileri
gelen Parislileri ne kadar karşı çıksa da, şimdilerde dünyanın en fazla turist
ağırlayan yapılarından biri olmuş bu demir kule. Şehrin farklı yerlerinde
gezerken gördüğünüzde bile, uzaklardan etkiliyor sizi.
Belki 2.sırayı herkes için Champ
Elysee ve Zafer Takı (Arc de triomphe de l'Étoile) alır ama nacizane favorim,
şehrin sıfır noktası olarak kabul edilen ve tarih boyunca küllerinden doğan
efsane yapı Notre Dame Katedrali’dir. Gece ışıklandırmasıyla Seine nehri
kıyısındaki görkemli duruşunu görmeniz de ayrıca tavsiye edilir.
Favori üçlünün son bacağı
Paris’in en huzurlu ve en yeşil köşesi: Lüksemburg Bahçeleri (Jardin de
Luxemburg) Paris gezinize sakin bir mola vermek isterseniz, rengarenk çiçekler,
güzel heykeller, yemyeşil ağaçlar, ortasında bulunan göl ve fıskiyelerle süslü
bu bahçede vakit geçirmelisiniz.
Kimselerin uğramadığı bir
batalıklatan, şehrin en gözde semti haline gelen Le Marais, tarih boyunca
farklı kültürlere ev sahipliği yapmış çok renkli bir bölge.
Le Marais, daracık sokakları,
minik kafeleri, tasarım dükkanları, butik kitapçıları, vintage pazarlarıyla klasik
Paris anlayışınızı değiştirecek bir semt. Fransızca’da “bataklık” anlamına
gelen Le Marais bölgesi, eski yüzyılda gerçekten de bataklıkmış. Semtin
yakınlarına Vosges Meydanı’nın inşaa edilmesi ve şehrin önde gelenlerinin
buraya taşınmasıyla bölgenin değeri artmış.
Semtin bir diğer ev sahiplieri de
Yahudiler. Le Marais pek çok sinagogu ve Yahudi derneklerini içinde
barındırdığından, sokaklarda sıklıkla ortadoks Yahudilere rastlayabiliyorsunuz. Bölgede Yahudilerin işettiği etnik dükkanlar,
fırınlar ve restoranlar da oldukça yaygın. Restoranlardan bahsetmişken, Le
Marais sokaklarındaki Falafel çılgınlığına değinmeden olmaz. Özellikle
haftasonu tüm falafelcilerin önünde uzanan onlarca metre kuyruk görmeye hazır
olun.
Le Marais’e gelmişken pek çok
tarihi noktayı ziyaret edebilirsiniz. Picasso Müzesi, Ulusal Arşiv Müzesi,
Place des Vosges, Victor Hugo'nun Evi, Saint Paul Kilisesi, Hôtel de Sully, Carnavalet Müzesi gibi pek çok
önemli yapıyı ve eseri bu bölgede bulabilirsiniz.
Le Marais sokaklarına birbirinden
ünlü markaların, bölgeye özel açtıkları tasarım mağazaları görmek için bile
uğranabilir. Bilinen bir çok markanın çok özel ürünlerini sergilediği bu
konsept mağazalarda fiyatların biraz daha yüksek olduğu gerçek ama bu özel
vitrinlere bakmatan zarar gelmez.
Bölgeye nasıl ulaşırım diye
sorarsanız, tabiki Paris’in her yerinde olduğu gibi metro ile ulaşım en kolayı.
M1 hattı üzerinde yer alan St. Paul veya Hotel de Ville duraklarından birinde
inmeniz yeterli olacaktır. Zaten Le Marais semtinin sınırlarını bu iki durak
arasında kalan bölge olarak düşünebiliriz.
Paris’te bir pazar günü
için en doğru tercih Le Marais sokaklarında kaybolmak olur.
Pazar günleri Paris’in geneli
büyük bir sakinlik içindeyken şehrin en canlı semti Marais. Pazar günleri
neredeyse semtteki tüm magazalar, kafeler ve dükkanlar açık. Bu da Le Marais’i
özellikle de Parisli gençlerin ve turistlerin buluşma noktası haline getiriyor.
Pazar günü kurulan ikinci el
kıyafet ve antika pazarının da sevenleri çok. Antikaseverler sabah saatlerinde
pazarın yeni gelen ürünlerini kaçırmamak için bölgeye akın ediyor.
Le Marais’te neler yapılır:
*Le Marais’in küçük vintage dükkanlarını
gezin.
*Sokak müzisyenlerinin sesine
kulak verin.
*Şehrin alternatif sanat
galerilerine zaman ayırın.
*Yahudi fırınlarındaki faklı
lezzetleri deneyin.
*Vosges Meydanı’nın çimlerine
uzanıp kitabınızın keyfini çıkartın.
*Sandalyeleri sokağa taşmış bir
kafede, kalabalığa aldırış etmeden kahvenizi yudumlayın.